Ergülen Toprak / New York
New York merkezli Marlborough Gallery sanatçılarından dünyaca ünlü ressam Ahmet Güneştekin, yarın başlayacak olan Venedik Bienali’ne binlerce yıllık tarihi arka plana sahip olan “Milyon Taşı” sergisi ile katılıyor. Güneştekin, “Milyon Taşı” sergisi ile “Reddedilen kültürel katmanlarla yüzleşme” mesajı vermek istediğini söyledi.
Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi yarın gerçekleştirilecek olan büyük açılışla başlıyor. Sergi hazırlıkları için bir süredir İtalya’da bulunan ressam Ahmet Güneştekin Rudaw’a yaptığı açıklamada sergiye büyük bir ilgi olduğunu söyledi.
Sergiye iki heykel ve altı büyük tablo ile katıldığını ifade eden Güneştekin, bir yıl süren hazırlık sürecinin ardından yarınki büyük açılışa hazır olduklarını kaydetti. Güneştekin “Milyon Taşı” sergisini “Reddedilen kültürel katmanlarla yüzleşme” olarak tanımladı.
Uluslararası medyadan çok sayıda basın mensubu sergi için Venedik’e giderken, Türkiye’den de Ertuğrul Özkök gibi tanınmış gazeteciler ile Marlborough Gallery Başkanı Pierre Livaie ve galeri yöneticileri de Güneştekin’in yarın yapacağı “Million Stone / Milyon Taşı” sergisi için Venedik’e gitti.
Batman’dan New York’a uzanan sanat hayatında dünya çapında ilgi çeken çalışmalara imza atan Güneştekin, geçen yıl düzenlenen 55. Venedik Bienali’nde de “Bellek İvmesi” adlı sergisi ile Halepçe Katliamı’nı anlatmıştı.
Sergi için hazırlanan duyuruda “Milyon Taşı” sergisinin tarihsel arka planına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“4. yüzyıla tarihlenen, Bizans İmparatorluğu şehirlerine ulaşan tüm yolların ölçümünde sembolik bir başlangıç noktası olarak kabul edilen ve dünyanın merkezine işaret ettiğine inanılan Milyon Taşı, kültürel bir kavram olarak kabul edilen fallusun, eril gücün sembolüdür. Sümerlerin doğurganlık ve bereket tanrıçası olup sonradan şeytani bir varlığa dönüştürülen Lilith’in efsanesi eril güce karşı gösterilen ilk direniştir.
Bir zamanlar dünyanın merkezi olduğuna inanılan bir şehrin İstanbul’un tarihi ve güç ilişkileri: şehrin tarih boyunca farklı isimleri oldu. Her bir iktidar ve erk şehrin adını ve bir önceki kültürel dokusunu kendi kimliği doğrultusunda dönüştürdü ve eklemeler yaptı.
Semavi dinlerin birbirinin devamı olduğu, ortak kavram ve değerler ürettiği yönündeki temel görüş. Bu kavramsal öğeler, uluslararası üne sahip sanatçı Ahmet Güneştekin’in, Pietà’da 600 metre karelik tarihi bir mekânı, yeniden yorumlayarak büyüleyici bir Milyon Taşı’na dönüştürmek üzere kullanacağı güçlü kavramsal öğelerdir.
Küratörlüğünü ünlü Amerikalı editör ve yazar, aynı zamanda dünyanın en saygın beş galerisinden biri olan Marlborough Gallery’de görev yapmış olan bağımsız küratör Matthew Drutt’un üstlendiği sergide, Güneştekin’in son dönemde ürettiği ve ataerkil sembolizme karşı sergiledikleri duruş ve içerdikleri güçlü söylemlerle büyük ilgi çekecek olan sekiz yeni eseri yer almaktadır.” (Rûdaw)
One Comment Add yours