Prof. Şirin son kitabını tanıttı

yol ayrımındaki türkiye

Ergülen Toprak / New York

New York Üniversitesi öğretim görevlisi Selçuk Şirin, yeni çıkan “Yol Ayrımındaki Türkiye: Ya Özgürlük Ya Sefalet” adlı kitabında Türkiye’de solun neden iktidara gelemediğini sorguluyor. Seçmenlerin iktidarları seçerken “dayanışma,” “adalet,” “özgürlük,” “sadakat,” “otorite” ve “kutsallık,” kavramlarını referans aldığına dikkat çeken Şirin, solun “dayanışma,” “adalet,” “özgürlük,” kavramlarının ötesine geçmemesi nedeniyle Türkiye’de iktidara gelemediğini vurguladı.

New York Üniversitesi akademisyenlerinden Selçuk Şirin son çıkan kitabını, Chobani firmasının kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya ve meslektaşı Tülin Erdem ile birlikte tanıttı.

Çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte okurlarına imzalı kitap hediye eden Şirin, bir haftada üç baskı yapan kitabında Türkiye’nin kalkınmada neden geri kaldığını son 50 yılki karşılaştırmalı verilerle analiz ediyor. Kitapta, Türkiye’nin kendi  potansiyellerini kullanamadığı gibi eğitim sistemi ile var olan potansiyeli daha da aşağı çektiğine dikkat çekiliyor.

HAMDİ ULUKAYA KİTABI TANITTI

Kitapla ilgili tanıtım yazısı yazan Hamdi Ulukaya da kendisinin Amerika’ya göç ettikten sonra gerçek potansiyelinin farkına vardığını söyledi. Ulukaya “New York’ta küçük bir çocuk ‘Anne ben büyüyünce başkan olacağım’ deyince annesi ‘elbette çocuğum’ diye yanıt verir. Bizim ülkemizde ne yanıt verileceğini siz düşünün,” diye konuştu.

.

WHATSAPP YOK ÇÜNKÜ KUTUPLAŞMA VAR!

Şirin, kitabında Türkiye’de neden bir WhatsApp yazılım programı çıkmadığını da sorguluyor. “Çünkü Türkiye’de siyasi ve toplumsal kutuplaşma var,” diyen Şirin, toplumda bir grubun diğerine güvenmediğini ve insanların birbirlerini partilere göre kategorilendirdiğini kaydetti. Şirin, eğitim sisteminin de öğrencilerin doğuştan gelen yeteneklerini körelterek bilgiden ve sorgulamadan uzak bir nesil yetişmesine yol açtığını ifade etti.

DSC_0027

BİR UBER 15 THY EDİYOR!

Şirin, Türkiye’de toplumda bir kesimin diğer bir kesime olan güvensizliğinin ciddi sorunlara yol açtığına da dikkat çekti. Ülkede yaşanan siyasi ve toplumsal kutuplaşma ortamının ekonomik ve bilimsel kalkınma sürecini olumsuz etkilediğini ifade eden Şirin, “Whatsapp Türkiye’de işte bu yüzden çıkmıyor. Her ülkede yetenekli doğan oranı yüzde 5’tir. Biz çocuklarımızı yıllarca okula gönderip bu oranı eğitim sistemimizle yüzde 2.2’ye düşürüyoruz. Bir yazılım programı olan taksi çağırma uygulaması UBER 50 milyar dolar ediyor. THY ise 3.5 milyar dolar. Tam 15 katı!” diye konuştu.

Seçimin doğrudan maliyetinin 2 milyar dolar, dolaylı maliyetinin de yaklaşık 50 milyar dolar olduğunu vurgulayan Şirin, Türkiye’de son dönemlerde 600’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, kalkınmanın önündeki en büyük engelin de çatışmalar olduğunu söyledi.

Şirin, Türkiye’nin iç barışını tesis etmesi ve demokratikleşmesi halinde kalkınma hızı ve milli gelirini katlamasının mümkün olduğunu kaydetti.

SOL NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?

New York Üniversitesi’nden meslektaşı sosyal psikolog Jonathan Haidt’ın Hindistan’dan Brezilya’ya pek çok ülkede yaptığı bir araştırmanın ardından yayınladığı “Niçin İyi İnsanlar Politika ve Din Yüzünden Birbirinden Ayrışıyor?” isimli son kitabını kaynak gösteren Şirin, kitabın seçim kampanyaları yürütenlerin elinden düşmediğini ifade ediyor.

DSC_0023Foreign Policy dergisi tarafından “En Etkili 100 Global Düşünür” arasında gösterilen Haidt’in siyasal ideolojinin arkasında yatan temel prensipleri ortaya çıkartan kişi olarak tanındığını hatırlatan Şirin, Haidt’e göre seçmenlerin iktidarları seçerken “dayanışma,” “adalet,” “özgürlük,” “sadakat,” “otorite” ve “kutsallık,” kavramlarını referans aldığına dikkat çekiyor.

Haidt’in araştırmasından yola çıkan Şirin, Türkiye’de solun “sadakat,” “otorite” ve “kutsallık,” kavramlarını dışlamasından dolayı çoğunluğa hitap edemediğini ve bu alanı da sağ partilere bıraktığını ifade ediyor. Şirin şöyle devam ediyor:

“Eğer sizin için ilk üç ahlaki değer önemli ise, yani zayıflarla dayanışmaya, adalet ve eşitliğe, insanların özgürlüğüne önem veriyorsanız sol ideolojilere meylediyorsunuz demektir. Eğer sizin için devlete sadakat, dirlik düzenlik (otorite) ve kutsal değerlere saygı önemli ise sağ ideolojilere meylediyorsunuz demektir. Sol partiler genelde ilk üç prensibe önem verirken sağ partiler son üç prensibe önem veriyor. Ancak burada önemli bir nüans var. Sol partiler nadiren sağın hegemonyasında rekabet ederken, sağ partiler mütemadiyen solun sahasında rekabet ediyor. Sağ, hem özgürlüğü hem kutsal değerlere saygıyı hem otoriteyi hem de adaleti savunurken; sol, adalet, özgürlük ve toplumun kenara ittiği kesimlerle dayanışmaya öncelik verip; sadakat, itaat ve kutsal değerlere saygıya gereken önemi vermiyor. İşte tam da bu nedenle sağ ideoloji dünyanın pek çok ülkesinde egemen ideoloji konumunda.”

DSC_0020

http://rudaw.net/turkish/world/311020155

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s