Clinton sordu Ulukaya cevapladı: Mültecileri yüzüstü bırakırsak çocuklarımızın yüzüne bakamayız

2016-02-06 (2)

Ergülen Toprak / New York

ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın ev sahipliğini yaptığı konferansta konuşan Amerikalı Kürt işadamı ve Chobani Yoğurtlarının sahibi Hamdi Ulukaya, mültecilere yönelik projelerini ve iş hayatındaki başarısının sırrını anlatırken “Bir Kürt olarak peynir ve yoğurt yapılan bir ortamda büyüdüm” diye konuştu.

Clinton Vakfı tarafından New York’ta organize edilen yıllık toplantıda enerji, eğitim, sağlık, gıda, tarım, çevre, gençlik, cinsiyet ayrımcılığı gibi küresel konular masaya yatırıldı.

ABD eski Başkanı Clinton’ın yönettiği ilk oturumda, Chobani şirketinin sahibi Hamdi Ulukaya tek konuşmacı olarak yer aldı.

Açılış konuşmasını yapan Clinton, Avrupa ülkelerinin mültecilere yaptığı yardımları anlatırken, daha fazla yardıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi ve “Acaba biz neler yapabiliriz, diyerek burada toplandık” dedi. Ulukaya’nın mültecilere yaptığı yardımları örnek gösteren Clinton, Ulukaya ile yaptığı söyleşiye iş hayatına nasıl girdiğini sorarak başladı.

Haberin Videosu:

Çok sayıda dinleyicinin bulunduğu salonda Clinton’la baş başa sohbet eden ve sorularını yanıtlayan Ulukaya, 1994’te yıllarda geldiği Amerika’da sıfırdan zirveye olan mecrasını anlattı.

Annesinden izin alarak New York’a İngilizce öğrenmeye geldiğini anlatan Ulukaya “Anneme söz vermiştim, dört yıl kalıp dönecektim ama sözümü tutamadım” dedi. New York merkezde kısa bir süre kaldıktan sonra tarımın yoğun olduğu Upstate New York’a taşındığını belirten Ulukaya “Hem okula gidiyordum hem de bir çiftlikte yaşıyordum. Bir Kürt olarak ailemin peynir ve yoğurt yaptığı bir ortamda büyüdüm” diye konuştu. Benzer bir geçmişim olduğu için kendimi orada evimde hissettim” diye konuştu. Ulukaya şöyle devam etti:

“Sonra babam geldi ve ‘neden peynir işine girmiyorsun’ dedi. Önce güldüm. Kendi memleketimde yaptığım işin aynısını yapacaksam neden binlerce kilometre yol kat edip buraya geldim diye karşılık verdim. Babam da ‘burada güzel peynir yok’ diye ısrar etti. Sonra bir ilan gördüm, ‘satılık yoğurt fabrikası’ diye. Önce önemsemedim ama ilanı arayarak sonra yoğurt fabrikasını aldım.”

Chobani’s founder Ulukaya donates $700 million to refugees

chobani

Ulukaya fabrikayı alırken küçük yatırımcılara yönelik Clinton döneminde genişletilen devlet kredisinden yararlandığını da belirtti. Clinton da mimikleriyle bu durumdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ulukaya fabrikayı aldıktan sonra başından geçen komik bir anı da şöyle anlattı:

“İlk yönetim toplantısını fabrikanın eski beş çalışanıyla yaparken, birisi bana sordu: ‘şimdi ne yapacağız’ diye. Dedim ki dışarda duvarlar boyasız, onları badana yapalım. Aynı kişi tekrar sordu ‘daha iyi planın yok mu?’ Gerçekten de yoktu.”

Clinton ve salondakiler de bu anekdota kahkahalarla güldü. Ulukaya ardından “Söylemek istediğim şu: şehirde 70-80 yıldır faaliyet gösteren büyük bir markanın fabrikası kapanmıştı. Biz onu o fabrikayı 2007’de o şartlarda yeniden açtık. 2012’de 2000 binden fazla çalışanı ile milyar dolarlık ciro yapma noktasına geldik. Aslında doğru düzgün bir İngilizcem bile yokken, o personelle o duvarları boyadıktan sonra ne yapacağımızı da öğrenmiş olduk ve sonrasında dünyanın en büyük fabrikalarından birini de Idaho’da açtık,” dedi.

chobani

Ulukaya çalışanlarının yüzde 30’nun mültecilerden, önemli bir kısmının de yerel personelden oluştuğunu ifade ederken, 11 farklı milletten personelin çalıştığını ve İngilizce bilmeyenlere de çevirmen hizmeti sunduklarını anlattı.

Türkiye’nin 2 milyon Suriyeli mülteciye kapılarını açmasını öven Clinton’un “ABD ne kadar mülteci almalı?” sorusuna Ulukaya şu yanıtı verdi: “Tam sayı veremem ama ne kadar olursa olsun biz onlar için elimizden geleni yapacağız. Ben Chobani şirketini açtığımda yoğurt kaplarının üzerine yazmıştım yüzde 10’unu mültecilere bağış yapacağımızı. Amerika benim için çok özel bir yer. Rüyalarım burada gerçek oldu. Mülteciler durumu bir insanlık trajedisi ve bizim için de bir sınav. Bu sınavdan kalamayız. Kalırsak o zaman ayrışmış oluruz Geleceğimizi kaybederiz. Gelecek kuşaklara bunu hesabını veremeyiz. İş dünyası daha fazlasını yapmalı. Benim kendi ülkemden buraya gelirken beraberimde getirdiğim aidiyetlerle nasıl burada bir şeyler başardıysam mültecilerin de başarmasına bir şans vermeliyiz.”

Ulukaya, İŞİD tarafından kaçırılan Ezidi bir genç kızla Almanya’da görüştüğünü belirterek, “Ruhsal olarak çökmüştü ama ona uzatılan eli gördüğünde yüzündeki gülümsemeyi gördüm” dedi.

Son yıllarda iş hayatındaki başarıları ile Amerikan toplumunun en popüler isimlerinden biri haline gelen Ulukaya, mülteciler için yaptığı yardımlarla tüm dünyada da büyük ilgi görüyor.

Geçen yıl mülteciler için Tent (Çadır) isimli bir vakıf kuran Ulukaya, Bill Gates’in başlattığı hayat boyu servetinin yarısını bağışlama kampanyasına dahil olmuştu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile işbirliği içinde Kobanili Kürt mültecilere de yardımda bulunan Ulukaya, geçtiğimiz yıllarda Amerika’da “Yılın İşadamı” seçilirken, Başkan Obama’nın daveti üzerine Beyaz Saray’da da Girişimcilik Komisyonu’nda görev almıştı.

Bloomberg’e göre, Ulukaya’nın serveti 1,5 milyar dolar civarında.

2016-02-04

2 Comments Add yours

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s